• Beyinlerimiz akıllı ve yeni birşey dikkat çeken birşey leziz görünen birşey aramak için eğitilmiştir.
  • Büyük bir amaç olağan üstü bir proje için ilham duyduğunuzda bütün düşünceleriniz zincirlerini koparır. Beyniniz sınırları aşar, bilinciniz heyöne genişler ve kendinizi yeni büyük ve harika bir dünyada bulursunuz. Uyuyan kuvvetler, beceriler ve yetenekler uyanır ve olmayı düşlediğinizden çok daha harika biri olduğunuzu keşfedersiniz.
  • Eğer kişisel bir hikaye anlatacaksanız onu kişiselleştirin. İzleyiciyi bir yolculuğa çıkarın. Betimlemeler imgelerle öyle zengin kılın ki kendilerini olayın içinde sizinle hayal etsinler.
  • Sır sinirleri yok etmek değil onları yönetmektir.
  • Yapana kadar taklit etmeyin ona dönüşene kadar taklit edin.
  • Bir iş sunumunda hikayeler anlatmak insanların içeriği çok daha derin bir düzeyde deneyimlemelerini sağlar ve onları işgezisine götürmenin sanal eşdeğeridir.
  • Ayakta bir sunum yaparsanız eller genelde göbek üzerinde olmalı,
  • İnsan beyni yeniliği sever.
  • Hayal gücü aslında bir gerçekliği ortaya çıkaran bir güçtür.
  • İnsanlar doğal kaşiflerdir.
  • Öğrenmek bağımlılık yapar. Çünkü coşku doludur. Ayrıca insan evrimi için gereklidir.
  • Eğer ilkel insan meraklı olmasaydı uzun zaman önce neslimiz tükenirdi.
  • Yeniliği arttırırsanız dopamin seviyesini arttırırsınız. Eğer hatalı olmaya hazır değilseniz özgün bireyle ortaya çıkamazsınız.
  • En iyi konuşmacı olmakla en iyi fikirlere sahip olmak arasında sıfır ilişki vardır.
  • Rakamlar . evrenin senfonisinin yazıldığı müzik notalarıdır.
  • Sunumlarda esprili fotoğraf veya video klibi kullanın.
  • Düşünmek zor bir iştir. 18 dakikada güçlü bir tartışma yaratabilirsiniz ve insanların dikkatini çekebilirsiniz.
  • Yaratıcılık kısıtlar altında gelişir.
  • “Bilgi  işçilerinden kendi  görevini ve bu görevin  sonuçlarını tanımlamalarını  istemek  şarttır; çünkü bilgi işçileri  özerk  olmak  durumundadır… Kendi  iş planlarını düşünüp  hazırlamaları  ve  sonra  teslim  etmeleri  istenmelidir. Neye odaklanacağım? Sorumlu tutulacağım konuda  benden hangi sonuçlara ulaşmam beklenebilir? Zamanım  ne  kadar? “

Collins’in  öz  motivasyonun serpilip gelişebileceği bir kültür  yaratmak için dört temel  öneride bulunuyor:

1.”Cevaplarla  değil, sorularla ilerleyin.”

2.”Diyalog ve tartışmaya girin ama zorlamadan, baskıdan uzak durun.”

3.”Otopsileri  kimseyi  suçlamadan  yapın.”

4.”Kırmızı  bayrak mekanızmaları  oluşturun.Başka  bir ifadeyle, çalışanlar ve  müşterileriniz  bir sorun  saptadıklarında, onların  bunu size  söylemelerini  kolaylaştırın.

-“Her seviyeden tüm insanlar, kendilerinin, müşterilerinin  veya şirketlerinin zamanını heba eden her  türlü  faaliyeti  sona  erdirmelidir.”

-“Personel, istediği  şekilde çalışabilme  özgürlüğüne  sahip olmalıdır.”

-“Bütün  toplantılar  opsiyoneldir.”

-“Çalışma  programı  diye  bir şey  yoktur.”

Bir  sonraki toplantınızda masadakiler, iş gücünüzün  performansını  bir parça daha artırmanın  yollarını ararken şunu sorabilirsiniz: “Bu kadar yüksek performansı çalışanlarımızdan neden ve kimin için istiyoruz? Onların hayal  gücünü, coşkusunu, samimi  çabasını harekete geçirmek için biz kendimizi bir amaca adadık mı ki?” Motivasyonunuzu  Uyandıracak  Dokuz  Strateji

… ÖNCE, BÜYÜK  SORUYU  SORUN

Hayatınızı daha yüce bir amaca doğru yöneltmenin yollarından biri, kendi cümleniz hakkında biraz kafa yormaktan geçer. Belki sizin cümleniz şöyle bir şeydir: “Bugün mutlu ve sağlıklı birer yetişkin olan dört çocuk büyüttü.”Veya, “İnsanların hayatını  kolaylaştıran bir cihaz icat etti.”Veya, “Karşılık beklemeksizin, ofisine giren herkesle aynı şekilde ilgilendi.” Veya, “İki neslin çocuklarına okuma-yazmayı öğretti.”

Amacınızı düşünürken büyük soruyla başlayın: Sizin cümleniz hangisi?

… SONRA  KENDİNİZE  KÜÇÜK  SORUYU  SORUN

Büyük soru gerekli ama tek başına yetersizdir.İşte kendinizi motive etmenizi sağlayacak bir şey. Her günün finalinde kendinize dünkünden daha iyi olup olmadığınızı sorun. Daha fazla mı iş yaptınız? Daha iyi mi yaptınız? Daha net konuşmak gerekirse, on yeni sözcük mü ezberlediniz, sekiz satış  görüşmesi mi yaptınız, beş porsiyon sebze-meyve mi yediniz, dört sayfa yazı mı yazdınız? Her gün hatasız olmak zorunda değilsiniz. Onun yerine, kendinizi azar azar geliştirmeye bakın.                 Her gece yatmadan önce şu küçük soruyu sorun kendinize: Dünden daha iyi miydim bugün?

KENDİNİZE  PERFORMANS  DEĞERLENDİRMESİ  YAPIN

Hedeflerinizi, ağırlıklı olarak da eğitim hedeflerinizi belirleyin. Birkaç performans hedefi belirlemeyi de ihmal etmeyin. Sonra her ay, kendinizi ofise çağırıp kendi  kendinizi değerlendirmeye tabi tutun.İşler nasıl gidiyor? Nerelerde  yetişemiyorsunuz? Daha iyi çalışmak için hangi araçlara, hangi bilgilere veya ne tür desteklere gereksiniyorsunuz?

USTALIĞA  BEŞ  ADIM  YAKLAŞIN

Şu adımları on yıl boyunca tekrarlamaya devam ederseniz sonunda usta olabilirsiniz:

-İstemli pratiğin tek amacı performansı artırmaktır. “İstemli  pratik, performansınızı değiştirmekle, yeni  hedefler belirlemekle ve her seferinde biraz daha yükseğe çıkabilmekle ilgili bir şeydir”

-Bir daha, bir daha, bir daha… Tekrar yapmak önemlidir. Basketbol yıldızları her antrenmandan sonra on serbest atış yapmazlar; beş yüz atış yaparlar.

-Daimi ve ciddi geribildirim arayın.

-Acımasızca hangi noktada yardıma ihtiyacınız olduğu konusuna yoğunlaşın.

-Fiziksel ve ruhsal yorgunluğa hazırlıklı olun.

ÇALIŞANLARI,  BİRBİRLERİNE  ÖDÜL  VERMEYE  TEŞVİK EDİN

“Bu ödüller, beklenmedik, sürpriz ödüller olduklarından, çoğu kurumsal  havuzun yedi ölümcül hatasını da kendisinde barındırmıyorlar. Patron değil de bir iş arkadaşı tarafından verildiği için, farklı ve hatta daha derin anlamlar taşıyorlar. Öyle ki, motive edici olduklarını bile söyleyebiliriz

“BU  KİMİN  AMACI”  OYUNUNU  OYNAYIN

Ekibinizi, departmanınızı veya yapabiliyorsanız şirketinizdeki tüm çalışanları toplayın. Herkese birer boş kart verin. Sonra şu soruyu yazılı olarak cevaplamalarını isteyin:”Şirketimizin (ya da kurumumuzun) amacı  nedir? “Kartları  toplayıp yüksek sesle herkese okuyun. Nasıl cevaplar verilmiş? Birbirlerine benzer cevaplar mı? Herkes ortak bir amaç etrafında toplanmış mı? Yoksa dağınık cevaplar mı verilmiş? Biri bir şey derken, diğeri başka bir şey mi diyor? Kiminin de hiç mi fikri yok? Kurum  kültürü, sinerji ve misyon konularında yapılan onca konuşmaya rağmen çoğu şirket, işlerinin bu yönünü iyi bir şekilde değerlendirmekte yetersiz kalır. Bu basit anket, şirketinizin ruhuna dair size bir ipucu  verecektir. İnsanlar neyi neden yaptıklarını bilmiyorlarsa onları nasıl motive edebilirsiniz ki?

GRUPLAR İÇİN  AKIŞ  TARZI İŞLERİ  TEŞVİK  EDİN

-Çok  farklı özelliklere  sahip kişilerden bir ekip kurarak başlayın.

-Grubunuza  rekabet  sokmayın.

-Küçük görev değişikliklerinde  ferahlık vardır.

-Amaç ile canlandırın, ödülle  motive etmeyin.